YAŞAM BİÇİMİ VE DOĞURGANLIK POTANSİYELİ
Günümüzde kadınlar eğitim ve meslek hayatı nedeniyle çocuk sahibi olmayı erteliyorlar.Ama istedikleri zaman doğal olarak hemen olsun istiyorlar.Ancak hayatta maddi şeylere hemen ulaşılabilsek, hayatlarımızı öyle ya da böyle kontrol altında tutabilsek te iş çocuk sahibi olmaya gelince biraz değişiyor.O zamana kadar çocuk sahibi olmamak için korunan , başarıyla korunan ve süreci kontrol edebilen kadın çocuk sahibi olma süreci planlarına uymadığında stres yaşıyor, morali bozuluyor bu da esasında süreci daha da kontrol edilemez hale getiriyor.
Birçok kadın , her sosyoekonomik ve kültürel düzeyden, doğum kontrolünü bıraktığı anda gebe kalacağını düşünüyor.Ancak tamamen kendi kontrolünde olmayan bebek sahibi olma sürecinde zaman geçtikçe moral bozukluğu yaşayabiliyor.Doğal yollardan gebe kalabilme şansını artırabilmek için önce üreme sistemin ve nasıl çalıştığını bilmek gereklidir. Bir çiftin gebe kalma şansı her ay için ayrı ayrı %20-25 tir.Her 100 doğurgan çiftten 20 si ilk ay, 16 sı ise 2 ay sonra gebe kalır, 1 yılın sonunda ise 100 çiftin 85 i gebe kalır.
Kadında ve erkekte doğurganlığı etkileyen birçok faktör vardır.Gebeliği planlarken bu faktörleri bilmek ve bunlarda yapacağınız iyileştirmeler belki de biz jinekologlara da yardımcı olacaktır.Peki eşinizle beraber basitçe değerlendirip gerekli değişiklikleri biz jinekologlara başvurmadan yapabileceğiniz faktörler nelerdir?
-Yaş; yaşla doğurganlık azalır 35 yaş altında 1 yıl, üzerinde 6 ay içinde gebe kalamazsanız yardıma ihtiyacınız vardır, gecikmeden bize başvurun.
-Kilo; boyunuza göre önerilenden zayıf veya kiloluysanız önerilen kiloya ulaşmaya çalışın.
-Adet hikayeniz; adetleriniz 23 günden kısa veya 35 günden uzunsa, kanamalarınız 7 günden uzunsa, adetleriniz özellikle sonradan sancılı olmaya başladıysa beklemeden biz jinekologlara başvurmalısınız.
-Cinsel ilişki; haftada 2 den az olan ilişki sayısı gebe kalabilmek için yetersizdir.Ağrılı cinsel ilişki de keza doğurganlığa olumsuz etkiyen bazı hastalıkların belirtisi olabilir.
-Zararlı alışkanlıklar; sigara ve alkol tüketimi, hem kadın hem de erkekte doğurganlığa olumsuz etkidiğinden bu süreçte kesinkes tüketilmemelidir.Ayrıca düzenli yapılan egzersizin doğurganlığa etkisi olumlu yönde olsa da haftada 2 kez yapılan ağır ,profesyonel egzersizin olumsuz etkidiği bilinmektedir.
-Aile öyküsü; ailede erken menopoz varsa vakit geçirmeden biz jinekologlara başvurun.
-Tıbbi geçmişiniz; geçirdiğiniz tiroit, hipofiz bezi, üreme organlarıyla ilgili ameliyatlar doğurganlığı etkileyebilir.Bu konuyu vakit geçirmeden jinekoloğunuzla paylaşmanız gereklidir.
-Gebelik hikayeniz; daha önce gebelik yaşamış olmanız hanenize yazılan bir artıdır.Ancak 2 veya fazla düşük yapılması, dış gebelik öyküsü,geçirilmiş isteğe bağlı kürtajlar önemlidir.Böylesi durumlar vakit geçirmeden jinekoloğa danışmayı gerektirir.
Evet yukardaki faktörlerle ilgili yapacağınız olumlu değişiklikler veya alacağınız tıbbi yardım dışında, gebe kalmayı planladığınız için çevrenizle ilgili farkındalığınız artar ve birçok gebe insanı fark eder , belki de bir süredir gebe kalamadıysanız, moraliniz bozulur.Bununla birlikte gebe kalmayı planladığınızı fark eden arkadaşlarınız, aile bireyleriniz sizi iyi niyetle de olsa gerekli gereksiz yöntemler veya söylentilerle baskı altına alacaktır.Benim burada ki tavsiyem gebe kalma sürecinde olayın karı-koca arasında kalması böylece gerekli-gereksiz yorumların veya önerilerin önüne geçilmesi, sosyal hayatın kesintisiz devam etmesi ve gebeliğin hayatın normal akışı içinde gelişmesidir.Sıkça şöyle görüyorum, genelde kadınlar araştırma yapıp doğurganlıkla ilgili kitaplar okumaya,vitamin takviyeleri almaya ,doğurganlığı artıracak diye yaşam şeklini değiştirmeye hatta zevk aldığı şeylerden bile vazgeçmeye başlıyor ve bunu eşlerinden de bekliyorlar.Ama burada dengeli davranmak çok önemlidir.Bu dengeyi gebe kalma sürecinde karı-koca ilişkisinde de sağlamak çok önem arz ediyor .Öncelikle şunu belirtmeliyim klinik pratiğimde de gördüğüm üzere bu süreçte karı kocanın öncelikleri aynı olmuyor bir tarafın aşırı isteği acele etmesi karşı taraf üzerinde stres yaratıp süreci baltalıyor.Bu nedenle çiftlerin empati yapıp, aralarında olabilecek farklılıkların gereksiz sorun çıkarmasını önlemeleri gerekmektedir.Hisler, endişeler açıkça paylaşılmalı ve en önemlisi cinsel hayat, ilişki sadece bebek yapma üzerine kurulmamalı , bir görev gibi yaşanmamalıdır.Tabii ki yumurtlama günlerini takip edin ama o günler dışında da bir hayatınız olduğunu unutmayın, bu arada yumurtlama günleri bir tahmindir o günler dışında da gebe kalınabilmektedir.
Op Dr ERAY MEMEÇ
30/08/2013